ЧЫҢГЫЗ АЙТМАТОВ ФЕНОМЕНИН
Eserleriyle dünyanın pek çok yerine Orta Asya bozkırlarının sesini duyurabilmiş büyük yazar Cengiz Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı bütün maddî ve manevi zenginliğini eserlerine yansıtarak yaşadığı coğrafyanın ve insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acıları, kahramanlıkları, tecrübeleri yazıya döküp ölümsüzleştirmiş bir yazardır. Sovyet dönemindeki haksızlıklar, rejimin gözüne girmek için yapılan iftira sonucu tutuklamalar, kamplar, toplu kıyımlar, zorunlu göçler, doğanın günden güne yok edilmesi, Kırgız insanının değerlerinden ve geleneklerinden bir bir kopartılarak standartlaştırılmaya çalışılması gibi önemli noktaları sorgulayan ve insanın insan olma serüveninde kazandıkları ile kaybettiklerini bir terazi gibi tartmaya çalışan Aytmatov, kendi cevaplarını ortaya koyduğu eserler ile bizlere iletmeyi başaran nadir kalemlerden biridir.
Psikanalist metodunu Kırgız edebiyatına sokarak sosyalist edebiyatta da trajedinin olabileceğini kanıtlamış olan Cengiz Aytmatov, hümanizme armağan edilmiş eserleri ve felsefî düşünceleriyle XX. ve XXI. yüzyılın önemli yazarlarından biri olarak tarihteki yerini almıştır. Elbette bunda geçmişten bugüne Aytmatov üzerine çalışmalar yapan, eserlerini inceleyerek çeşitli değerlendirmelerde bulunan akademisyen/edebiyatçı/eleştirmen ve araştırmacıların da rolü büyüktür. “Eleştirinin görevi, yapıtın bir yorumunu vermek değil, onun sessizliklerini konuşturmaktır.” diyen Terry Eagleton’ın sözüne istinaden, yaşadığı dönemin şartları nedeniyle sembolik bir dil kullanmak zorunda kalan Aytmatov’un anlaşılmasında bu araştırmacıların payı yadsınamaz bir gerçektir.
Bu kitapta, başlangıcından 2000'li yıllara kadar Kırgızistan'da ve Türkiye'de Cengiz Aytmatov hakkında araştırma yapmış isimleri tanıyacak, Aytmatov ile ilgili değerlendirmelerini okuyacak ve bu değerlendirmeler arasındaki benzerlikleri/farklılıkları nedenleriyle birlikte öğrenme şansına sahip olacaksınız.